Haber

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: “Yardıma Engel Olan Kayyım Atamaları Derhal Durdurulmalıdır”

KERİM UĞUR

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Kahramanmaraş Pazarcık’ta sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler tarafından toplanan yardımlara kayyum atanarak el konulduğunu, yardım çağrısı yapanların ise el koyduğunu belirtti. gözaltına alındı. “Kayyum atanmasını kabul etmiyoruz. Yardımları engelleyen kayyum atanmasına derhal son verilmelidir. Devletin görevi yardımları durdurmak olamaz, aksine yardım faaliyetlerine yardımcı olmak en doğal ve acil olandır, dedi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 6 Şubat’ta 10 ilde büyük yıkıma yol açan depremlerin ardından deprem bölgesindeki duruma ilişkin açıklama yaptı. İzmir Mimarlar Odası’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, şunları söyledi:

“AFAD BÖLGEDE YETERLİ DEĞİLDİ”

“Depremin ilk anından itibaren ilk değerli iş akışı, vatandaşların enkaz altından kurtarılması ve yaralılara hızlı bir şekilde acil müdahale edilmesi ve sonrasındaki tedavilerinin planlanmasıdır. Maalesef depremin gece olması ve uzun sürmesi. çok soğuk bir iklimde olması birçok vatandaşımızın enkaz altında kalan hayatını riske atan etkenlerden biriydi.Ancak burada asıl sebep müdahalenin gecikmesi ve kayıpların artmasının temel sebebidir. çok kritik olan vatandaşlarımızın ilk 24-48 saatte enkaz altında kalması Türk Kuvvetleri ve Kızılay gibi iki ana kamu kurumunun lojistik, arama kurtarma, istihkâm, barınma, aydınlatma, temizlik olduğunu görüyoruz. su temini, açlıkla mücadele, soğukla ​​mücadele, hijyenik ortam oluşturma, yol tamiri, ulaşım, portatif mutfaklar, portatif ameliyathaneli sahra hastaneleri, saatli örgü ütü maalesef bu s’de görülmedi. hake.

Bölgede ilk kritik saatlerden itibaren başlayan koordinasyonsuzluk, AFAD’ın yetersizliği ve gelen yardım gruplarının durdurulması binlerce vatandaşımızın hayatına mal oluyor. Aradan geçen 9 günde durum değişmedi ve bu kurumların yerine getiremediği görevler nedeniyle depremin acısı ve kayıpları ne yazık ki çok daha büyük rakamlara ulaştı. Öte yandan tek elden hizmet vermek üzere örgütlenen AFAD, gerek bölgedeki lojistik yapıların kaybolması, gerekse eğitimsiz ve istihdamı zor personel sayısının yetersiz olması nedeniyle bugün bazı deprem bölgelerine ulaşamamıştır. 7 bin civarında ve Kızılay bölgede adeta yok oldu.

“TREYLER YOLUYLA YARDIMIN GİZLENMESİ KABUL EDİLEMEZ”

Yardımların kayyumlar tarafından gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Ülkemizde daha önce yaşanan afetlerin ardından toplanan gıda malzemelerinin depolarında vasıfsız ve destekçilerin idaresinde bozulduğuna tanık olduğumuz AFAD ve Kızılay, bölgeye gönderilen yardım malzemelerini, sivil yardım ekiplerinin faaliyetlerini kesintiye uğrattı. el konuldu ve ilan edilen olağanüstü hal koşullarında yerel amirlerin, emekçilerin Pazarcık’ta olduğu gibi meslek örgütlerinin gönüllülere, duyarlı vatandaşlara yardım için kayyum atadığı, yardım isteyenlerin gözaltına alındığı bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Ayrıca biz emek meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri olarak köylere, mezralara, yardımların hiç gitmediği yerlere ulaştırmaya çalışıyoruz. Devlet ise vatandaşın gönüllü yardımlarına el koyduğu gibi ayrımcılık yaparak ve açıkça siyasallaştırarak dağıtmaya çalışıyor. Bu nedenle vatandaşın devlete inancı kalmamıştır. Bu nedenle emekçi meslek örgütlerinin demokratik güçleri tarafından vatandaşların gönüllü yardımlarıyla toplanan yardımlara kayyum atanmasını kabul etmiyoruz. Yardımları engelleyen kayyum atamaları derhal ve kesin olarak durdurulmalıdır. Devletin görevi yardımları durdurmak olamaz, aksine yardım faaliyetlerine yardım etmek en doğal ve acil olanıdır. 3 gün boyunca vatandaşlar enkaz altındayken sessiz kalan devlet, ortada kalmayan devlet, oraya zar zor AFAD ekiplerini gönderemeyince ilk yaptığı olağanüstü hal ilanı oldu. OHAL ilanı, yardımlara el konulması, arama kurtarma faaliyetlerinin askıya alınması ve uyum merkezlerine kayyum atanmasıyla devam eden süreçte önceliğin hayati olmadığı çok açıktır.”

“BÖLGEDE 400’DEN FAZLA İLAÇ VE SAĞLIK ÇALIŞANI VAR”

İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak da şunları söyledi:

“Şu anda hayatını kaybeden hekim arkadaşlarımızın sayısı maalesef 81. Önümüzdeki günlerde bu sayıların daha da artacağından çok endişeli ve endişeliyiz. İzmir Tabip Odası olarak 6 Şubat’ta İzmir Demokrasi Güçleri ile bir toplantı gerçekleştirdik. saat 12:00’de daha önce de belirttiğimiz gibi uyum kriz merkezi kuruldu ve İzmir Tabip Odası olarak özellikle insan gücü açısından bir takviye oluşturmaya çalışıyorduk. hem Sağlık Müdürlüğü, hem Sağlık Bakanlığı, hem Türk Tabipleri Birliği hem de Türk Tabipleri Birliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla bölgede görev yapmanın gayreti içindedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu